Dostlarınızla öyle yaşayın ki,düşman olduğunuzda, söyleyecek şeyleri olmasın.
Düşmanlarınızla öyle yaşayın ki, dost olduğunuzda, yüzü kızarmasın.
Vefalı bir dostumuzu kaybettiğimizde yada ondan ayrıldığımızda nasıl da sancır yüreğimiz, gecelerce uykusuz kalır gözyaşı dökeriz. Sevgimizin, dostluğumuzun ölçüsünü ancak o zaman anlarız, ama ne yazık ki, bazen iş işten geçmiş olur. Çünkü geç kalmışızdır.
Bilir misiniz? nice köklü dostluklar, ayrılık tokatını beklermiş, anlaşılmak için?. İnsan bazen dostluğun önemini, değerini ve bir dostunu ne kadar çok sevdiğini ancak iş işten geçince anlar.
Dostluk öylesine güzel, öylesine derin, anlamlı, incelikli, içtenlikli ki; bir güneş kadar sıcak, toprak gibi vefalı, su gibi temizdir.
Dostluk öyle bir şey ki, hep tazelenmek ister.
Yeri geldiğinde sararıp solun, düşen bir kuru yaprak olun, ama asla soldurmayın, sarartmayın dostluk gülünüzü...
Bu günlük zihninizdeki bütün kinleri, düşmanlıkları, fesatlıkları, kıskançlıkları bir kenara atın.
Sadece sevgiyi, dostluğu, umudu mutluluğu, doğruluğu, iyiliği, güzelliği düşünün ve tutun içinizde.....
Bir gün için de olsa mutlu, huzurlu, kendinizle, çevrenizle barışık ve dost olun kendinizle. Herkesle dostça yaşayın.
Dost olun bütün insanlarla. bütün düşmanlıkları silin hafızanızdan. Dostluğa, sevgiye, yardıma ihtiyacı olanlara uzatın dostluk elinizi
Dostça, insanca, yaşamın ve dostluğun çiçekleriyle donatın hayat yolunuzu...
Binlerce teşekkür size ... Dost olmanın duyarlılığını, yürekliliğini ve bu dileğimi okuma zahmetini gösterdiğiniz için...